13 Ağustos 2010 Cuma

Hayallerimizin Şerefine..

2010 senesine girmek üzereyken bir karar verdim, kendimi tanıyacaktım. Kendimi keşfedecek ve hayatıma kalıplarımdan, zorunluluklarımdan arınmış, kendim olarak devam edecektim. Bunun için kendime 2 sene verdim ve evet 8 ayım geçti bile. Bu süre zarfında ne kadar yol katettim, neler keşfettim diye düşündüğümde, bir arpa boyu yol gidemediğimi sandığım ve umutsuzluğa kapıldığım bir dönemdeydim, bu geceye kadar.. Hep derim hayat ne kadar enteresan diye, insanoğluda öyle:) tıkanıyorsun, tıkanıklığını açmak için pompa buluyosun olmuyo bi yerlerden basınç uyguluyosun olmuo.. derken vazgeçtiğin, bıraktığın bir anda üfleyiveriyosun ve pıt.. kir pas biriktiği yerden pıt diye çıkıveriyor ve tıkanıklığın açılıyor.

İşte bu gecede öyle oldu, kendimi hiçbişeyden anlamaz, beceriksiz diye suçlarken, konuşmaya başladım, ayrı kaldığımız zaman içerisinde neler yaptığımı soran kardeşimle.. Kendimi anlattıkça, keşfetmeye başladığımı farkettim, buda açıkçası umut verdi, birazcıkta içime su serpti.. Neyi mi keşfettim? Bi kere insan bir şeyler için çabaladığında öyle yada böyle karşılığını ufaktan ufaktan almaya başlıyormuş.. Bir kaç gün önce google amcada kendi adımı arattım.. Altıncı sayfaya kadar bendim;

Yazmak benim için yıllardır bir tutkuydu aslında.. Kendime güvenim olmadığından uzun yazılar yazmıyordum ama.. Şiir yazmaya çalıştım uzun yıllar hani düz yazı şiir arası, uyaksız ölçüsüz olanlarından.. Sonra baktım insanlar ciddi ciddi okumaya başladılar beni.. Heveslendim devam ettim.. 2008 yılına kadar.. Şiirlerim başka sitelerde de paylaşılmış, az biraz yayılmış:)

2008 yılında bi gece bir rüya gördüm, senfoni orkestrası eşliğinde bestem çalınıyordu, hayatımın en güzel rüyasıydı.. Tabi sabah kalktığımda parçayı hatırlamıyordum.. Ailem müzik yapmama hep karşı olduğu için, daha doğrusu hayatımın olmayacak bi yöne sapacağından korktukları için, engellemeye çalıştıkları müzik aşkıma devam edebilmek adına öyle birşey yapmalıydım ki.. söyleyecek söz bulamasınlar.. Beste yapmaya başladım, iyi kötü, doğru yanlış birşeyler yapabiliyordum.. fizy.com a adımı yazınca 3 tane bestem çıkıyor.. Tamam parçaların tarzları pek banada uygun değil, allah sizi inandırsın, kendi bestem diye söylemiyorum ama oturup dinlemem:)) Denedim sadece, bi şekilde oldu! Şimdiki hedefim, kendiminde severek dinleyebileceği parçalar yapıp, kendi tarzımı yaratmak.. Bu arada parçaları satmaya çalışırken, piyasanın içerisine ucundan kıyısından girmiş bulundum ve.. Müzik benim için bir aşksa ve ben mutlu olmak için bu işi yapıyorsam, bu işten para kazanmamalıydım.. Çünkü para için yaptığınızda, ilgilenen insanlar seni istedikleri tarafa yönlendirmeye çalışıyorlar..  Tek düşünülen ne kadar satacağı ve günün sonunda ne kadar para kazandıracağı.. Şimdi müzikle ilgili tek hayalim, soul, jazz, blues, funk tınıları taşıyan daha alternatif besteler yapıp, güzel bi barda onları insanlara sunmak.. Tek kuruş para almadan, karşılığında sadece samimiyet ve ruh bekleyerek.. (Soul Kitchen;))

Fotoğraf işine de bi el atmam gerektiğini farkettim, çok boşladım.. Bugün bi kaç eğitim baktım, gözüme kestirdiklerime katılacağım.. Fotoğraf çekmek kendimi iyi hissettiriyor, sıkıntımı, stresimi atabiliyorum.. Fotoğrafın netliği ile, ışığıyla, renkleriyle oynayabilmek kendimi özgür hissettiriyo.. DSLR makinelere hala ısınamamış olsamda, artık ucundan tutmanın vakti geldi..

Son olarak, bi kısa film çekmek istiyorum, öyle hemen değil.. Bi kaç sene sonra.. Senaryosunu da kendim yazacağım.. arkadaşlarım oynayacaklar, mükemmel oynayacaklarına eminim, hepimiz birbirimizden arızayız zaten:))

Evet hayallerim arasında mühendislikle alakalı hiçbişey yok değil mi? Ne acı diyesi geliyor pek çok insanın bunları anlatırken gözlerimde beliren ışığı gördüklerinde ama.. acı değil.. herkesin beslendiği şeyler çok farklı.. Benim öyle ye iç gez toz takıl gibi hayat felsefem yok, arkadaşlarımla eğlenmeyi severim, dibine kadarda eğlenirim ama arada sırada.. Bunun sürekli hale geldiği bi hayatımın olmasını da istemiyorum zaten.. Diyeceğim o ki ben sıkışmışlığımdan, arada kalmışlığımdan besleniyorum.. Bunu farkettiren insana da teşekkür etmek istiyorum.. NE enteresan, bi gün biriyle bi yerde yolun kesişiyor.. Ve her yolunu kesen sana, sana dair birşeyler katıyor..

Neticede hayat kısa, bi o kadarda uzun.. sorumluluklarımız var elbet, ailelerimiz, bizden beklentileri olan insanlar var.. Bi yaşantımız var sonra devam ettirmek zorunda olduğumuz.. arkadaşlarımız, dostlarımız.. bi de hayallerimiz var işte.. sadece düşleyip bıraktığımız yada kendimizi yollara vurup uğruna savaştığımız.. ne kadarı gerçekleşir, gerçekleşmez bilemiyorum elbet, tek bildiğim sadece hayallerimde alabildiğine özgür olduğum.. Sadece hayallerimin tek bana ait olduğu.. Belki herkes gider, herşey biter ama ben varolduğum sürece hayallerim benimle olacak, belki bedenim bile sadece bana ait değilken, bana ait olan tek şey olarak!!

O zaman hayallerimizden vazgeçmeyelim, belki bigün belkide hiçbi zaman ne farkeder ki.. hem zaten kime ne ki.. Haydi dostlar, hayallerimizin şerefine..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Powered By Blogger
 
;