14 Kasım 2009 Cumartesi

İçsel bişiler..

ayyy... bazen yoruluyorum kendimden yaa.. sürekli saçma sapan ruh halleri..
Bezen yoldan geçen yaşlı bi amcaya takılıp ağlıyorum, bazen önümden geçen dilencilerden nefret ediyorum, bazen bi bebek beni acayip mutlu ederken bi çocuk çileden çıkartabiliyo..
Bi erkekle kırıştırırken başka biri beni kesti diye iğrenebiliyorum..
söz yazarken sürekli başka başka ruh hallerine giriyorum.. bi an dünya hep benim üstüme geliyo, sanki dünyada en çok acı çeken benmişim gibi.. bazende ölümüne terkedilmiş oluyorum.. bi patlayan şeker yediğimde dünyanın en mutlu insanı olabiliyorum.. İçimde bastıramadığım, bi türlü susturamadığım sesler sürekli bağırıyorlar.. en kötüsü de herbiri farklı tellerden vuruyor.. sanki dünya beynimin içinde oynuyo..
Bazen çok yoruluyorum, onları susturabilmek için içiyorum, içtiğim sürece mutluyum.. bide birine aşık olduğumda.. bişeylere odaklanmam yada tamamen beynimi uyuşturmam gerekiyo..
Bi gün fazla uyursam ertesi günler uyuyamıyorum..
İçimde kontrol edemediğim bi enerji var.. bi yerden bastırırsam başka bi yerden mutlaka patlıyo..
Yoruluyorum artık, hergün parçalara bölünmekten ve günün sonunda hepsini toparlamak zorunda olmaktan sıkıldım artık..
Aslında kötümser bi insan değilim yani insanları ve hayatı seviyorum ama bu sesler, bu susturamadığım sesler ve kafiyeleeerrr...
Biraz şizofrenik aslında ama kıvamında.. son 6 aydır gerçekten sıyırmış durumdayım ve önümüzdeki 2 yıl içerisinde hayatımın dönüm noktasını yaşayacağım, kaçınılmaz sona adım adım yaklaşırken, adımlarımı daha bi küçük daha bi yavaş atmaya başladım..
Hayallerimi yaşamaktan korkuyorum ama onları yaşayamazsam hayatım yarım kalacak!! en azından denemek zorundayım..
Yaşadıklarım için hiç pişman olmadım ama yaşayamadıklarımın pişmanlığını daha fazla taşıyamayacağım.. Cesaretimden ve gözükaralığımdan ilk defa korkuyorum.. ama hayatım değişmesede beynimdeki değişiklikleri, gelişmeleri hatta kırıklıkları gördükçe.. sindire sindire bu 2 yılı geçirmeye kararlıyım..

Bende kendimi tatmin ediyorum! Hayatım 4 parçaya bölünmüş durumda ve hepsinin altından başarı ile kalkacağım, günü geldiğinde seçim yapma hakkı bana ait olacak!!!

Bu arada keşke günler 36 saat olsaydı da bana 6 saat uyuyacak vakit kalabilseydi..  :):)

Çok gevezelik ettim, şimdi 3 numaralı parçamı yaşamam gerekiyor, 12 sayfalık makalemi okumam lazım..

4 Kasım 2009 Çarşamba

Gerçek..

16.10.2008 de yazmışım..


Gerçek




kolay hayatlar kolay insanlar yaratır

oysa gerçek olan acıdır, zordur

gerçek hayatla yüzleşmek

her baba yiğidin harcı değil



gövdeni hayatın yağdırdığı kurşunlar karşısında dimdik tutup,

vurula vurula yola devam etmek.



ve her düşüşünde kanayan avuçların, dizlerin

her kabuk bağlayışında yaraların

daha da bi güçlenmek,

gözyaşlarının her seferinde biraz daha az akması..



lanet etmek yediğin tüm kurşunlara

içinden en okkalı küfürleri sayarken

başını daha bi dik tutmak

ve ardından haykırmak kulaklarını sağır edercesine;



beni yenemeyeceksin hayat,

çünkü bende aynı senin bana olduğun gibi

hırçın ve sevdalıyım sana.
Powered By Blogger
 
;